Askerlik Görevi Ne Kadar? Bir Genç Yetişkinin Hikâyesi
Bugün size askerlik hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Ama bir yanım diyor ki, “Bu yazı bir hesaplama, bir süre biriminden ibaret olamaz.” Çünkü askerlik, sadece ne kadar sürdüğüyle değil, o süre içinde yaşadığın duygularla, zorluklarla ve beklenmedik anlarla şekillenir. Kayseri’nin soğuk akşamlarında, birkaç yıl önce yola çıktığım o askerlik yolculuğum hâlâ gözlerimin önünde. Askerlik görevi ne kadar diye soruyorsanız, gerçekten de kesin bir zaman dilimiyle cevap verilebilecek bir şey değil. O yüzden anlatmak istediğim, süre değil; yaşadıklarım…
İlk Adım: Kaygı ve Merak
Askerlik için gün sayarken, hep o ilk adımın ne kadar zor olduğunu düşünmüştüm. Evet, belki de tüm erkekler gibi ben de askerlik görevini bir kez geçmek zorunda olduğumu biliyordum ama yine de o ilk günden önce bir şeyler eksikti. Bir gün Kayseri’nin şehrin karışıklığından sıyrılmak ve bir askeri birliğe katılmak, tam anlamıyla bir kopuş gibi gelmişti. O an içimde karışık duygular vardı: Kaygı, korku, biraz da heyecan. “Ne kadar sürecek?” diye sordum, ama kimse kesin bir şey söylemedi. “Askerlik görevi ne kadar?” sorusunun cevabı her ne kadar 6 ay, 12 ay olsa da, bu bana bir şey ifade etmiyordu. Çünkü o 6 veya 12 ay nasıl geçecekti? Bu süreyi, nasıl yaşayacağım, kimlerle geçireceğim, neler hissedeceğim… Bunlar daha önemliydi.
Yeni Bir Dünyaya Adım Atmak
Askerliğe başladığımda, her şey çok farklıydı. O ilk gün, herkes birbirine garip bakıyordu. Bazı yüzlerde kaygı, bazı yüzlerde ise biraz rahatlama vardı. Hepimiz birden “asker” olduk ama aslında kimse tam olarak ne olduğunu bilmiyordu. İlk birkaç gün tam anlamıyla karmaşa içinde geçti. Herkes birbirine sürekli sorular soruyor, “Askerlik ne kadar sürecek?” diye birbirimize sorular soruyorduk. Süreyle ilgili resmi bir cevap vardı: 6 ay. Ama ben, süreyi düşündükçe o 6 ayın ne kadar ağır geçeceğini hissetmeye başlamıştım. Bir yanım “hızla geçer” diyordu, diğer yanım ise bu 6 ayın tam anlamıyla bir ömre bedel olabileceğini düşünüp bir ürperti hissediyordu.
O Gün: Bir Anlık Umut ve Gerçekleşmeyen Beklentiler
Bir hafta sonra, geceyi izlemek için nöbete çıkmıştım. Dışarıda soğuk bir rüzgar esiyor, karşımda yalnızca siyah bir gökyüzü ve dağların silueti vardı. Bir an içimden şunu düşündüm: “Bu süre, belki de hayatımın en unutulmaz anları olacak.” O anda süreyi bir daha sorgulamıştım. O kadar büyük bir yer tutuyor ki, insanın zihninde… Ama bir dakika sonra, o büyük zaman dilimi, şüpheler ve kaygılarla daha da büyümüş gibi hissedilmeye başlıyor. 6 ay ne kadar süreydi? Sadece geçmekte olan bir zaman dilimi miydi, yoksa yaşanacak bir şeyin başlangıcı mıydı? Bir anda, 6 ay ne kadar kısa diye düşünmeye başladım. O gece, gökyüzüne bakarak, “Ne kadar sürecek?” diye soruyordum, ama aslında daha önemli olan şey, o süreyi nasıl geçireceğimdi. Sadece kısa ya da uzun değil, o zaman diliminde nasıl hissedeceğimi öğrenmeliydim.
Bir Yıl Sonra: Zamanın Yavaş Akışı
Zaman ilerledikçe, askerlik meselesine bakış açım değişti. Başlangıçtaki kaygılar yerini alışılmadık bir rahatlığa bırakmıştı. Birçok şeyin aslında kendiliğinden geliştiğini fark ettim. Birbirimize sorular sormaktan çok, birbirimizi daha çok tanımaya başlamıştık. Zamanla, o “6 ay” süresi, içindeki anılarla dolmaya başlamıştı. Süreyi hiç sormadık. O kadar çok şey yaşamıştık ki, geçen zamanı saymak gereksiz hale gelmişti. İlk başlarda “Askerlik görevi ne kadar?” diye sordum, ama sonunda “Bitti” dediğimde, o zaman diliminin çok hızlı geçtiğini fark ettim. Her şeyin geçtiği gibi, askerlik de bir noktada sona erdi.
Sonuçta, Zaman Geçiyor Ama Anılar Kalıyor
Askerlik bittiğinde, dışarıda hayatım devam ediyordu ama ben hala orada, o dönemle ilgili düşüncelere daldım. “Askerlik görevi ne kadar sürdü?” sorusuna dönüp bakınca, aslında süreyi hissetmemiştim. Bütün o anlar, bazen ne kadar yavaş geçse de, aslında hepsi bir süre sonra silinip gitmişti. Sonunda, ne kadar süreceğini düşünmeyi bırakıp, o süreyi nasıl geçirdiğimi daha çok sorgulamaya başladım. O zaman anladım ki, her şeyin bir süresi var; ama süre ne kadar olsa da, önemli olan geçirdiğin o anların ne kadar anlamlı olduğu. Süreyi soranlara şunu diyebilirim: Askerlik ne kadar sürer? Bunu, o süreyi geçirdiğiniz anların değeriyle anlayabilirsiniz. Bence bu daha önemli.